Bir Marangoz Masalı
Bir ülkede huysuz mu huysuz bir kral ve halkı yaşardı. Huysuz kral bir gün sarayın eskiyen kapısının yenilenmesi için bir marangoz çağırılmasını emretti. Kralın vezirleri hemen bir marangoz çırağını alıp getirdiler. Çırak saraya yeni bir kapı yaptı. Ancak kapı güzel olmamıştı. Kral çok kızdı. Bakın sonra neler oldu.
Bir Ülkede huysuz mu huysuz bir kral ve halkı yaşardı. Huysuz kral bir gün sarayın eskiyen kapısının yenilenmesi içn bir marangoz çağırılmasını emretti.
Kralın vezirleri hemen Bir marangoz çırağını alip getirdiler. Çırak saraya yeni bir kapı yaptı. Ancak kapı güzel olmamıştı. Kral çok kızdı. Vezirlerini azarladı. Hemen başka bir usta bulmalarını emretti. Vezirler, ülkenin tek marangozu olan yaşlı ustanın öldüğünü, ülkede, kapıyı yaptırdıkları çıraktan başka da bu işi yapacak kimsenin olmadığını söylemek zorunda kaldılar. Kral,
— Nasıl olur! Koskoca ülkede bir tek marangoz bulunmaz mı, diye öfkeden küplere bindi. Derhal ülkedeki herkesin, elindeki işini bırakıp marangozluğu en güzel şekilde öğrenmeleri emrini verdi. Vezirleri,
— Ama kralım… diyecek oldularsa da Kral,
— Emrimi aynen uygulayın, diyerek hepsini susturdu. Korkudan hiçbiri bir şey diyemedi.
Kralın emri geregi ülkedeki herkes elindeki işi bıraktı. Çiftçiler, ayakkabı ustaları, demirciler, inşaat ustaları, fırıncılar... Hatta öğretmenler, doktorlar, askerler, herkes ama herkes, kralın emri geregi işlerini bıraktılar. Komşu ülkelere gidip marangozluk öğrendiler. Zamanla dünyanın en büyük marangozları yetişti. Yetişen marangozlar Ülkelerine dönüp saraya öyle bir kapı yaptılar ki, gören herkes hayran kaldı. Kral da bununla gururlandı. Sarayın kapısı çok güzel olmuştu ve dünyanın en maharetli marangozları artık bu ülkedeydi. Ancak ...
Ancak o ülkede neler olduğunu artık siz tahmin edin?
[ Musa Mert ]
( Diyanet Çocuk Dergisi , Tatil Arkadaşım 10, Haziran 2014, sayfa: 18, 19)
Yorum Gönder