Kaybolan İnciler

Kaybolan İnciler
Evlerinin önündeyken birden kaybolan birbirinden değerli iki inci tanesinin hikayesi. Ne mi oldu? Tüm aramalara rağmen bulanamadılar. Aman Allah’ım! Nerede bunlar!? Sakın başlarına bir şey gelmiş olmasın. Yürekler ağızlara gelmişti. Derken, bakın neler oldu...

 

   Peygamber Efendimiz ne zaman kızı Hz. Fatıma’yı ziyarete gitse, evde bir bayram havası yaşanırdı. Onun sesini duyan sevgili torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin, adeta uçarak gelirlerdi. Peygamberimiz, ilk geleni kaptığı gibi sağ omzuna, diğerini de sol omzuna alırdı. Her şeyden önce torunlar bir güzel sevilir, onlarla oyunlar oynanırdı.

     . . .

     Bir sabah erken vakitte, bir grup sahabe, Peygamber Efendimizin etrafına oturmuş sohbet ediyordu. O sırada Peygamber Efendimizin dadısı Ümmü Eymen, beti benzi atmış bir hâlde, korku içinde geldi ve

     — Ey Allah’ın Resulü, Hasan ve Hüseyin kayboldular, dedi.

     Efendimiz telaşlandı.

     — Hemen kalkın ve oğullarımı arayın, buyurdu.

     Bu sırada kendisi çoktan ayağa kalkmış, harekete geçmişti bile.

     Kalktılar. Hep birlikte Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i aramaya başladılar. Her bir sahabi ayrı bir yöne dağılmıştı. Peygamber Efendimiz de başka bir yöne doğru gitti. Sahabilerden Selman-ı Farisi ise Peygamber Efendimize eşlik etmeyi tercih etmişti.

     Medine’de ne kadar cadde, sokak varsa baktılar. Ancak, acaba burada olabilirler mi diye ümitlendikleri her köşe ve bucak boş çıktı. Sanki yer yarılmış, yerin içine girmişlerdi. Onca arama ve taramanın sonuçsuz kalması, onları iyice telaşlandırmıştı.

     Tamamı "Peygamberimizin Çocuklarla Oynadığı Oyunlar" isimli kitabımızda: