Mutluluğun Hikayesi
Yaralıydı. Yalnızdı. Acılar içinde kıvranıyor, ağlıyordu. Bir türlü ayağa kalkamıyordu. Çaresizdi.
Kocaman bir üzüntü vardı.
Yaralıydı.
Yalnızdı.
Acılar içinde kıvranıyor, ağlıyordu.
Bir türlü ayağa kalkamıyordu.
Çaresizdi.
İman ve Ümit geldi. Kalbine dokundular,
— İnan ve güven! Merak etme, geçer, dediler.
Sevgi geldi. Gözyaşlarını silip yanaklarından öptü,
— Seni seviyorum, dedi.
Merhamet geldi. Okşayıp yaralarını bir bir sardı,
— Seni anlıyorum, dedi.
Derken dostluk ve sabır girdi içeriye. Kucaklayıp bağırlarına bastılar,
— Yalnız değilsin. Dayan, dediler.
Hep birlikte üzüntünün koltuğuna girip ayağa kaldırdılar.
Onu, paylaşma yumağı ile sıcacık sardılar.
Isıttılar... Isıttılar...
Öyle ki; üzüntü küçülmeye başladı.
Küçüldü... Küçüldü...
Sonunda yok oldu.
Üzüntünün yok olduğu yerden mutluluk yeşerdi.
Büyüdü... Büyüdü...
Kocaman oldu.
Teşekkür eden gözlerle onlara gülümsüyordu...
[ Musa Mert ]
Çizen: Hayrettin Vural
Diyanet Çocuk Dergisi Tatil Arkadaşım, Temmuz 2015, s. 8, 9.
Yorumlar (1)